ocak*
kökeni türkçe olan aydır. arapça'daki karşılığı olan "kânûn-i sani"den, 1945'teki yasayla ocak hâline getirilmiştir. kânûn, arapça'da ocak anlamına gelmektedir. bu aya, zamanın, evdeki ocakta ateş yakılarak geçirildiği soğuk ay olarak belirtilmesi amacıyla bu ad verilmiştir.
şubat
arapça'da şubat olarak geçer ve şemsi takvimin onikinci ayına denk gelir. ibranice'de şebat olarak geçer ve ibrani takviminin onbirinci ayıdır. babil dilinde şabatu olarak görülür ve 1. vurma, çarpma, yıkma ile 2. babil takviminin onbirinci ayı anlamına gelir. türkçe'ye süryani dilindeki şabat kelimesinden geldiği söylenir. şabat, yahudilerin dinlenme günüdür ve tanrı'nın dünya'yı altı günde yaratıp yedinci günde dinlendiği inancına dayanılarak, yahudiler, haftanın -kendilerine göre- son gününde çalışmazlar. 10 emir içinde bu da vardır. peki bu durum şubat ayına nasıl etki etmiştir? şubat aslında bütün takvimlerin en son ayı idi. yahudiler'in şabat inancıyla paralel olarak düşünürsek, en sona yerleştirilmesi çok olasıdır.
mart
(bkz: march)
nisan
ibranice/aramice dillerinden nisan karşılığıyla dilimize geçmiştir. ibrani takviminin birinci ayıdır. bâbil dilinde nisannu kelimesi ilk ve birinci anlamına gelir. eski takvimlerin ilk ayı olduğu için, bu isimle adlandırılmıştır.
mayıs
(bkz: may)
haziran
süryanice, sıcak anlamına gelen hazıran sözcüğünden gelmektedir. yazın gelişini muştular.
temmuz
eski türkçe'de "tamu-z" "çok sıcak, cehennem" sözcüğünden, sümerce/sumarca/sümmerce/suomerce bereket tanrısının bir adı olan "dummuzzi" sözcüğünden gelme süryanca/süryanice "temmuz" sözcüğü aynen türkçeye geçmiştir. türkçe'de bu aya "orak ayı" ya da "ot ayı" denir.*
ağustos
(bkz: august)
eylül
bâbil dilindeki elülu sözcüğünden türemiştir. hasat, bağbozumu anlamına gelir. süryanice ve arapça'daki karşılıkları da üzümdür. bu ay üzüm ayı olarak kabul edilir.
ekim*
kökeni türkçe olan aylardan biri daha. 10 ocak 1945 tarihli yasayla, eskiden birinci teşrin olan bu aya verilen isim. adı zaten üstündedir.
kasım*
arapçada qasim olarak geçen ve bölen, taksim eden anlamına gelen sözcük.
ayın adı bir iddiaya göre arapça kâsim (bölen)'den gelmektedir, ama neyi bölmektedir? oysa anadolu'da, bu yasa çıkmadan yüzyıllar öncesinden beri halk yılı, kasım, kasım günleri ve hızır, hızır günleri diye ikiye ayırır, hızır günleri 6 mayıs günü ile başlar ve kasım'a dek sürer.
bir başka iddiaya göre ise, adın "koç katımı" ya da "katım ayı" olarak bilinen dönemin bu aya denk gelmesidir. t - s ses değişimi türkçede başka kelimelerde de gözlenir.
bu ay için kasım adının sebebi budur. hızır, hıdır, haydar tarihte türlü adlarla (saint valentine /ermiş-aziz valentine, aya nikola/ santa klaus/noel baba, dede korkut ...) anılan bir biçimde bilinen vaktin günü ne dek yaşayacak olan bir insandır, kimi inanışlar onu bir nebi/peygamber olarak sayarlar. arapça söyleyişle kasım, kazım , ilyas; ya da ibranice kazaam; ile ellas, alias; ise yahya; (yuhanna, yohanna, yohann, john, ıoannes, ıvan, yohannes, johannes, hans, johann, jean, giovanni ...) peygamber'in takma adı olarak bilinir. 6 mayıs günü hızır ile ilyas (ellez)ın buluştuğuna inanılır.*
aralık*
yine türkçe kökenli bir ay. arapça'daki karşılığı kânûn-i evveldir. kânûn, yani "ocak"tan önce gelen ay anlamına gelir. 1945'teki aynı yasayla adı aralık hâline getirilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder